Askerlik yapmayı reddedenlere 'vicdani ret' hakkı tanınmasıyla ilgili tasarı, gündeme damgasını vurdu. Ev almanın kolay yolu için buraya tıklayın! Tasarıyla ilgili tarih vermeyen Bakan İsmet Yılmaz, yurtdışındaki örneklerinin incelendiğini belirtti. Yılmaz, "Arkadaşlar bakıyorlar, ortak bir çalışmayı getirecekler." dedi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, vicdani ret ile ilgili yurtdışındaki örneklerinin incelendiğini belirterek, "Arkadaşlar bakıyorlar, ortak bir çalışmayı getirecekler." dedi. Parlamento'da gazetecilerin sorularını cevaplayan Yılmaz, Adalet Bakanlığı'nın vicdani ret konusundaki çalışmalarının devam ettiğini belirtti. "Yurtdışındaki örneklerine bakıldı mı?" sorusuna da "Arkadaşlar hepsini aldılar, yurtdışındaki uygulamalarına bakıyorlar." karşılığını verdi. Bakan Yılmaz, yurtdışındaki örneklerinin yanı sıra AİHM'nin vicdani ret ile ilgili kararlarının da incelendiğini kaydetti.
Bu arada AİHM'nin 'Türkiye Kararları, Sorunlar ve Çözüm Önerileri Konferansı'nın açılışının ardından Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Tharbjorz Jagland, ortak basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin Türkiye'de vicdani ret konusuyla ilgili yapılacak düzenlemelere ilişkin sorularını cevaplayan Jagland, Avrupa'daki standartları anlattı. Jagland, "Normal standarda göre Avrupa'da vicdani ret hakkı var. Tarihte şu görülmüştür ki bu hakkın tanınması askerî gücü tehdit etmiyor, askerî güce zarar vermiyor. Tam tersine hem ülke kamu düzeni hem de bireylerin hakkının korunması bu alanda mümkün olabiliyor." ifadelerini kullandı. Bakan Ergin de aynı yöndeki sorular üzerine Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Türkiye'ye yönelik bu konuda bir talebi bulunduğunu aktararak, "Bu taleple ilgili bir çalışma yapılıyor, ama bu çalışmada değişik seçenekler masanın üzerinde. İlk etapta AİHM'nin ihlal kararının gerekçesindeki hususların giderilmesi hedeflenecektir ama Türkiye'nin kendi ihtiyaçları, Milli Savunma Bakanlığı'mızın, Genelkurmay Başkanlığı'mızın görüşleri ve ihtiyaçları bizim için önemli. Bu çalışma tamamlandığında Bakanlar Kurulu'nda bu konuyla ilgili müzakere yapılacak." şeklinde konuştu.
Vicdani ret nedir?
Vicdanî ret (VR), bir bireyin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesidir. Vicdani retçiler kendilerini antimilitarist ya da pasifist olarak tanımlayabilmektedirler.
En çok karşılaşılan ret sebepleri şunlardır:
düşman olsa bile insan öldürmeyi ahlaki bulmamak,
hiyerarşik ve statüsel yapılandırmalarda yer almayı ahlâki bulmamak,
güncel sorunlardan dolayı o ülkenin silahlı birliğinde bulunmayı ideolojik ve dini inanca aykırı bulmak.[1]
Bu hakkın uygulanması ülkelere göre farklılık gösterebilmektedir. Bazı ülkeler zorunlu askerliğe alternatif olarak vicdani retçilere kamu hizmetinde bulunma olanağı sunarlar. Birey kamu hizmetini de redderse buna "total ret" denir.
Vicdani ret düşüncesi geniş anlamda ilk olarak 19. yüzyılda ortaya atılmış, 20. yüzyılın başlarında I. ve II. Dünya Savaşları sırasında taraftar bulmuştur. Vicdani ret hakkı, günümüzde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu tarafından temel insani hak olarak kabul edilmiştir.
Vicdanî reddin geçmişi ilk devletlerin kuruluşuna kadar eskiye uzansa da, resmileşmesi göre yirminci yüzyılın başlarına denk gelmektedir. Örneğin, İngiltere 18. yüzyılda Quaker inancına sahip olanları zorunlu askere alınmadan muaf tutmuş ve 1916'da da vicdanî reddi anayasasına dahil etmiştir. İngiltere'yi 1917'de Danimarka, 1920'de de İsveç izlemiştir. Ayrıca pek çok ülke 17 ve 18. yüzyıllardan itibaren askerliği zorunluluk değil, gönüllülük esasına dayalı uyguladığı için etkin olarak vicdani ret diye bir tanımlamaya gerek duymamıştır. Etkin olmasa da yasal olan bu durumun değişmesine I. Dünya Savaşı ile zorunlu askerlik uygulamasının yeniden getirilmeye çalışılması sebep olmuştur.
Bu arada AİHM'nin 'Türkiye Kararları, Sorunlar ve Çözüm Önerileri Konferansı'nın açılışının ardından Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Tharbjorz Jagland, ortak basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin Türkiye'de vicdani ret konusuyla ilgili yapılacak düzenlemelere ilişkin sorularını cevaplayan Jagland, Avrupa'daki standartları anlattı. Jagland, "Normal standarda göre Avrupa'da vicdani ret hakkı var. Tarihte şu görülmüştür ki bu hakkın tanınması askerî gücü tehdit etmiyor, askerî güce zarar vermiyor. Tam tersine hem ülke kamu düzeni hem de bireylerin hakkının korunması bu alanda mümkün olabiliyor." ifadelerini kullandı. Bakan Ergin de aynı yöndeki sorular üzerine Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Türkiye'ye yönelik bu konuda bir talebi bulunduğunu aktararak, "Bu taleple ilgili bir çalışma yapılıyor, ama bu çalışmada değişik seçenekler masanın üzerinde. İlk etapta AİHM'nin ihlal kararının gerekçesindeki hususların giderilmesi hedeflenecektir ama Türkiye'nin kendi ihtiyaçları, Milli Savunma Bakanlığı'mızın, Genelkurmay Başkanlığı'mızın görüşleri ve ihtiyaçları bizim için önemli. Bu çalışma tamamlandığında Bakanlar Kurulu'nda bu konuyla ilgili müzakere yapılacak." şeklinde konuştu.
Vicdani ret nedir?
Vicdanî ret (VR), bir bireyin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesidir. Vicdani retçiler kendilerini antimilitarist ya da pasifist olarak tanımlayabilmektedirler.
En çok karşılaşılan ret sebepleri şunlardır:
düşman olsa bile insan öldürmeyi ahlaki bulmamak,
hiyerarşik ve statüsel yapılandırmalarda yer almayı ahlâki bulmamak,
güncel sorunlardan dolayı o ülkenin silahlı birliğinde bulunmayı ideolojik ve dini inanca aykırı bulmak.[1]
Bu hakkın uygulanması ülkelere göre farklılık gösterebilmektedir. Bazı ülkeler zorunlu askerliğe alternatif olarak vicdani retçilere kamu hizmetinde bulunma olanağı sunarlar. Birey kamu hizmetini de redderse buna "total ret" denir.
Vicdani ret düşüncesi geniş anlamda ilk olarak 19. yüzyılda ortaya atılmış, 20. yüzyılın başlarında I. ve II. Dünya Savaşları sırasında taraftar bulmuştur. Vicdani ret hakkı, günümüzde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu tarafından temel insani hak olarak kabul edilmiştir.
Vicdanî reddin geçmişi ilk devletlerin kuruluşuna kadar eskiye uzansa da, resmileşmesi göre yirminci yüzyılın başlarına denk gelmektedir. Örneğin, İngiltere 18. yüzyılda Quaker inancına sahip olanları zorunlu askere alınmadan muaf tutmuş ve 1916'da da vicdanî reddi anayasasına dahil etmiştir. İngiltere'yi 1917'de Danimarka, 1920'de de İsveç izlemiştir. Ayrıca pek çok ülke 17 ve 18. yüzyıllardan itibaren askerliği zorunluluk değil, gönüllülük esasına dayalı uyguladığı için etkin olarak vicdani ret diye bir tanımlamaya gerek duymamıştır. Etkin olmasa da yasal olan bu durumun değişmesine I. Dünya Savaşı ile zorunlu askerlik uygulamasının yeniden getirilmeye çalışılması sebep olmuştur.
0 yorum:
Yorum Gönder